Sıkça Sorulan Sorular
Cerrahi
Dişlerin çekildiği seans implantların yerleştirilebileceği yeterli kemik varsa, implantlar yerleştirildikten sonra implant üstü daimi protezler 3-4 ay içinde uygulanır. Ancak kliniğimizde, “full mouth” denilen alt veya üst çenenin tamamına yapılan implant tedavilerinde ve estetiğin önemli olduğu ön bölge dişlerine yapılan implant tedavilerinde, kemik sertliği yeterliyse implant yerleştirildikten 3-4 gün sonra sabit geçici protezler teslim edilir. Böylece hastalar, daimi protezleri takılana kadar geçici protezlerle rahatça yaşamlarını sürdürebilirler.
Cerrahi operasyondan bir gün sonra, dikişli bölgelere dikkat ederek dişler fırçalanabilir.
Cerrahi sonrası anestezinin etkisi geçtikten sonra, yani yaklaşık 2-3 saat sonra yemek yenilebilir.
İmplant malzemeleriyle ilgili rapor edilmiş hiçbir yan etki veya hastalık yoktur. İmplantlar kesinlikle kanser sebebi değildir.
Cerrahi sonrası oluşan şişlik, operasyonun büyüklüğüne ve kişinin doku hassasiyetine göre değişiklik gösterebilir. Genellikle ciddi bir şişlik olmaz, morarma ise çok nadir görülür.
Çekilen diş enfekte değilse ve kemik yapısı uygunsa, aynı seansta çekim yerine implant yerleştirilebilir.
Her diş çekiminde dikiş atılması gerekmez. Bazen yara yerinin büyüklüğüne ve diş eti dokusunun durumuna göre dikiş atılabilir, bu da yara iyileşmesini hızlandırır.
Her 20 yaş cerrahisi farklı yapılır, bu nedenle iyileşme süresi değişebilir. Tamamen kemik ile örtülü 20 yaş cerrahilerinde birkaç gün şişlik ve ağız açmada güçlük olabilir. Morarma ise nadir bir komplikasyondur.
Çekilmeyen üst 20 yaş dişleri, çekilen alt 20 yaş dişinin boşluğuna doğru sarkar ya da alt çenede ise yükselir. Bu durum, bir süre sonra diş etine zarar verebilir.
20 yaş dişinin çekim kararı muayene ile verilir. Normal bir şekilde sürmüş ve fonksiyonda olan 20 yaş dişlerinin çekimi, o bölgeler temizlenebiliyorsa gerekli değildir. Ancak tam sürmemiş 20 yaş dişleri komşu dişlere zarar verebilir ya da ağız sağlığını olumsuz etkileyebilir. Bu durumda dişin çekimine karar verilebilir.
Sigara kullanımı, yara iyileşmesini olumsuz etkileyebilir ve bu da diş çekimi sonrası ağrılı bir iyileşmeye yol açabilir.
Gömülü bir 20 yaş dişinin sorun çıkarıp çıkarmayacağı önceden kestirilemez. Ancak sorun ortaya çıktığında tedavi, sorunsuz dişlere oranla daha ağrılı ve daha komplike olabilir. Gömülü 20 yaş dişinin enfeksiyonunun en sık sebep olduğu rahatsızlıklar; ağrı, çene köşesinde şişlik, ağız açıklığında kısıtlılık ve yutkunmada zorluktur.

Hollywood Smile nedir?
Hollywood Smile, kişiye özel olarak tasarlanan estetik bir gülüş tasarımıdır. Bu tasarımda amaç, dişlerin rengi, şekli ve hizalamasını ideal bir duruma getirmektir, böylece doğal ve etkileyici bir gülüş elde edilir. Hollywood gülüş tasarımı genellikle beyazlatma, kaplama (veneer), bonding, implant ve ortodontik tedavileri birleştirir.
Bu tedavi süreci, diş hekiminin, hastanın yüz şekli, diş eti çizgisi, dudak yapısı ve genel yüz simetrisi gibi faktörleri dikkate alarak en estetik sonucu sağlayacak şekilde planladığı bir dizi işlemi içerir. Tedavi sonunda hedef, yalnızca estetik değil, aynı zamanda fonksiyonel ve kalıcı bir gülüş sağlamaktır.
Hollywood Smile nasıl Uygulanır?
Hollywood Smile tedavi süreci, genellikle birkaç adımdan oluşur ve her hasta için özel olarak planlanır. İşte genel olarak izlenen adımlar:
- Diş hekimi, ilk muayenede hastanın diş, diş eti ve ağız sağlığını değerlendirir.
- Hastanın gülüş tasarımı için beklentileri ve ihtiyaçları göz önünde bulundurulur. Bu aşamada yüz şekli, dudak yapısı ve genel simetri incelenir.
- Tedavi süreci hakkında bilgi verilir, gerekli olabilecek işlemler ve dişlerin görünümüyle ilgili kararlar alınır.
- Hekim, hastanın mevcut diş yapısının fotoğraflarını, röntgenlerini veya dijital taramalarını alarak 3D gülüş tasarımı yapar.
- Dijital gülüş tasarımı, hastaya olası sonuçları görme fırsatı sağlar. Hekim ve hasta, dijital model üzerinden tasarımı değerlendirip son şekle karar verir.
- Gerekliyse, diş eti hastalıkları tedavi edilir ve diş eti şekillendirme yapılabilir. Diş etleri sağlıklı hale getirilmeden estetik tedaviye başlanmaz.
- Bu aşamada, dişlerde çürük varsa dolgu işlemleri tamamlanır. Ayrıca diş eti estetiği gerekliyse, bu işlemler yapılır.
- Genellikle, gülüş tasarımı sürecinde dişler beyazlatılır. Diş rengi, istenilen tonlarda beyaz olacak şekilde ayarlanır. Bu, doğal dişlerin kaplamalarla uyum içinde olmasını sağlar.
- Dişlerin doğal görünümü koruyarak porselen veya kompozit kaplamalar uygulanır. Bonding işlemiyle dişlerin araları kapatılabilir, kırıklar giderilir ve daha düzgün bir görünüm sağlanır.
- Kaplamalar, dişlerin ön yüzeyine çok ince porselenler yapıştırarak uygulanır. Bu porselenler, dişin yapısına ve yüzeyine göre tasarlanır ve istenilen renkte olur.
- Gerekliyse, dişlerin belirli kısımlarına küçük düzeltmeler yapılabilir. Bu işlemler diş yapısına en az müdahaleyi sağlayacak şekilde yapılır.
- Dişlerde ciddi çapraşıklıklar varsa, ortodontik tedavi de süreç dahilinde uygulanabilir. Diş teli veya şeffaf plaklarla dişler düzeltilir ve sonrasında kaplama işlemleri tamamlanır.
- Eksik dişler varsa, önce implant tedavisi uygulanabilir. İmplant iyileştikten sonra, implant üzerine diş kaplamaları yapılır.
- Tüm tedavi tamamlandığında dişler cilalanır, gerekli düzeltmeler yapılır ve gülüş son haliyle değerlendirilir.
- Hasta, gülüşü ile uyum sağladıktan sonra son kontroller yapılır ve dişlerin görünümü onaylanır.
- Tüm tedavi tamamlandığında dişler cilalanır, gerekli düzeltmeler yapılır ve gülüş son haliyle değerlendirilir.
Hollywood Smile uygulamasının süresi, yapılacak işlemlerin kapsamına bağlı olarak değişir. Genellikle 1-2 hafta sürebilecek bu tedavi, gerektiğinde birkaç ay sürebilir, özellikle de ortodontik tedavi veya implant uygulaması gerekiyorsa.

Ortodonti
Tel takmadan, bazı hareketli apereylerle lokalize küçük çapraşıklıklar düzeltilebilir.
Genellikle ağrılı değildir; ancak tellerin aktive edildiği seanslarda bazı vakalarda hafif ağrı olabilir.
Diş sıkmayı engelleyen gece plakları kullanılabilir. Bazı durumlarda çiğneme kaslarına yapılan botoks uygulamaları da etkilidir.

Periodontoloji
Diş eti kanaması, diş eti iltihabının en önemli göstergesidir ve mutlaka bir diş hekimine başvurulmalıdır.
Diş eti iltihabının şiddetine göre, diş hekimi tarafından uygulanacak tedavinin ardından hekiminizin önerisi doğrultusunda macun ve gargara kullanabilirsiniz. Ancak, tek başına bu ürünler diş eti kanamasını önlemez.
İlaç, diş eti iltihabını geçici olarak baskılar ancak tedavi etmez. Mutlaka mekanik tedavi gereklidir (diş taşı temizleme, cerrahi operasyonlar gibi).
Hamilelikte diş eti iltihabı şiddetlenebilir. Bu durum gebelik boyunca giderek artabilir. Mutlaka bir doktora danışılmalı ve basit temizlik işlemleriyle kontrol altında tutulabilir.
Riskli olmayan tedaviler, özellikle ikinci trimesterde (4.-6. aylar) yapılabilir.
Evet, edilebilir. Çene kemiğindeki erime, dişlerin tedavisine engel değildir. Hatta bazen çene kemiğindeki erimenin tedavisi için de dişlerin tedavi edilmesi gereklidir. Ancak çene kemiğindeki erime için de diş eti hastalıkları uzmanı sizi görmelidir.
Ağızda çürük, enfeksiyonlu diş, diş eti çekilmesi ya da dişlerde kırık çatlak yoksa, diş hekimi muayenesi sonrası uygun görülürse diş beyazlatma dişlere zarar vermez.
Diş beyazlatmada kullanılan maddeler, diş yapısındaki renklenmelere sebep olan pigmentlere etki ederek diş renginin açılmasını sağlar. Diş hekiminin kontrolünde yapılan beyazlatma işleminde dişler zarar görmez.
Renklenmenin derecesine ve tipine bağlı olarak iki ya da üç ton beyazlama sağlanabilir.
Diş taşı temizliği ile sigaranın sebep olduğu renklenmelerin çoğu temizlenebilir.
İlk günlerde sigara kullanımına dikkat etmek gerekir.
Diş ipi doğru kullanıldığında zarar vermez, aksine fayda sağlar.
Diş ipi kullanırken kanama olması, o bölgelerin iyi temizlenmediğinin ve iltihabın göstergesidir.
Diş taşı temizliği ağrıya sebep olmaz ancak hafif sızlamalara neden olabilir.
Diş taşı temizliği, ağız sağlığı açısından çok gereklidir. Taşların temizlenmemesi dişlere ve diş etlerine zarar verir.
Dişler düzenli ve doğru teknikle fırçalanırsa, diş ipi ve arayüz fırçası da kullanılırsa diş taşı oluşumu engellenebilir.
Lokal anestezi, genel anestezinin komplikasyonlarını içermez. Sadece uygulama alanını etkiler ve kısa süre sonra vücuttan tamamen atılır. Hasta bilinçlidir ve tedavi sonrası rahatlıkla günlük yaşamına dönebilir.
Artmaz. Diş taşı birikimine neden olan sebepler düzeltilmezse yeniden diş taşı oluşabilir.
Bakteri plağı yeterince temizlenmezse diş taşına dönüşür, bu nedenle tekrar temizletmek gerekebilir.
Diş taşı oluşumunun temel nedeni, her gün biriken bakteri plağının iyi temizlenememesidir. Etkili fırçalama ve diş ipi kullanımına rağmen diş taşı oluşuyorsa, tükürük içeriği ve genetik faktörler de etkili olabilir.
Ağız kokusunun en yaygın nedeni, diş taşına bağlı olarak gelişen diş eti iltihabıdır. Düzenli diş fırçalamamak ve diş çürükleri de ağız kokusuna sebep olabilir. Özellikle tam sürmemiş 20 yaş dişlerinin etrafında biriken plağın temizlenmesi güç olduğu için kötü kokuya yol açabilir.
Bakteri plağı, diş taşı, diş eti iltihabı, ağızda kötü koku bırakan yiyecekler ve bazı sistemik hastalıklar ağız kokusuna neden olabilir.

Protez
Hareketli protezlerinizi gece çıkarmak gereklidir. Gece boyunca ağızda tükürük salgısı azalır, protez ağızda tutulduğunda çeşitli mantar hastalıkları oluşabilir.
Diş protezleri her gün çıkarılıp sabun ve bir fırça yardımıyla temizlenmeli, geceleri takılmamalı, ayrıca belirli aralıklarla temizleyici tabletler kullanılarak bakımları yapılmalıdır.
Ağız içindeki sabit protezlerinizi diş ipi ve fırçalarla temizlemelisiniz. Diş ipinin erişemediği yerlerde ağız duşu ve superfloss diş ipi kullanarak temizlik sağlayabilirsiniz.

Tedavi
Normalde dişleri sıcak, soğuk, ekşi ve tatlı gibi dış etkilerden mine tabakası korur. Ancak erozyon, abrazyon veya çürük nedeniyle mine kaybı meydana gelirse, alt tabaka olan hassas dentin tabakası açığa çıkar. Dentinde, uyaranları ileten kanalcıklar bulunduğundan hassasiyet hissi oluşur.
Erken dönemlerde, piyasada bulunan koruyucu ve hassasiyet giderici diş macunları faydalı olabilir. Ancak, bu ürünlerin etkili olabilmesi için uzun süreli kullanılmaları gerekir. Eğer erozyon, abrazyon veya çürük kavitesi mevcutsa, dolgu yapılması gereklidir.
Bakteri plağı, fırçanın ulaşamadığı arayüzlerde de birikir. Bu bölgeler diş ipi veya arayüz fırçası ile temizlenmelidir.
Evet. Ön dişler arka dişlerden küçükse, boyut farkına göre çeşitli malzemelerle (kompozit dolgu, yaprak porselen veya tam porselen kaplamalar) ön dişler büyütülerek daha estetik bir görünüm sağlanabilir.
Evet. Ön dişlerdeki küçük aralıklar kompozit dolgularla (bonding) kapatılabilir. Daha büyük aralıklar veya dişlerde çürükler ya da eski, sağlıksız dolgular varsa porselen laminelerle, daha ileri durumlarda ise tam porselen kuronlarla kapatılabilir.
Diş minesinde yapısal defektler, gelişim bozuklukları, diş sıkma veya tırnak yeme gibi alışkanlıklar nedeniyle dişlerde kırılmalar olabilir. Kırılmanın nedeni belirlenerek, madde kaybının boyutuna göre çeşitli tedavi yöntemleri uygulanmalıdır.
Yaprak porselen hemen hemen her hastaya uygulanabilir. Ancak, diş gıcırdatma, tırnak yeme veya kalem ısırma gibi alışkanlıkları olan hastalarda uygulama sınırlıdır. Bu alışkanlıklar ve çene kapanışı değerlendirilerek karar verilir.
Yaprak porselenler, dişlerden çok az madde kaldırılarak (0.3-0.5 mm) veya hiç kaldırılmadan uygulanır. Bu sayede dişin doğal renklerine çok yakın bir görünüm elde edilir.
Amalgam dolgularla ilgili birçok çalışma mevcut olsa da, kansere neden olduğuna dair kesin bir bulgu yoktur. Ancak, birçok gelişmiş ülkede kullanımı sınırlandırılmıştır.
Dolgularda kırık, çatlak, kararma veya aralanma varsa ya da dolgu altında çürük tespit edilirse değiştirilmesi gereklidir.
Kanal tedavisi çoğunlukla 1 veya 2 seansta tamamlanır. Ancak dişte akut enfeksiyon varsa, sistemik belirtiler görüldüğünde kök kanallarına daha uzun süreli dezenfektan ilaç konulabilir. Bu durumlarda tedavi 3-4 seansa kadar sürebilir.
Kanal tedavisi yapılan diş ağrıyorsa, önce diş hekiminize danışmalısınız. Bazen ağrı kaynağı, kanal tedavili diş değil, çevresindeki başka bir diş olabilir. Hekim ağrı kaynağını belirlerse, kanal tedavisi tekrarı veya diş çekimi gibi uygun tedavi yöntemleri uygulanır. Diş hekiminize gidene kadar ağrıyan tarafla sert gıdalar yememeli ve dişe herhangi bir madde uygulamamalısınız.
Kök kanal tedavisi, sabır ve özen gerektiren bir tedavidir. Hekim, işlem sırasında hastanın rahatını sağlamak için gerekli durumlarda anestezi uygular. Bu sayede hasta ağrı hissetmeden tedavi tamamlanır.
Kanal tedavisi genellikle yenilenerek çözülür. Eski kanal dolgusu çıkarılır, kanal yeniden şekillendirilir, temizlenir, ilaçlanır ve tekrar doldurulur. Bu işlemler çözüm sağlamazsa, “kök ucu rezeksiyonu” adı verilen cerrahi müdahale yapılır. Çok köklü dişlerde enfekte kök çıkarılabilir. Eğer bu da sonuç vermezse dişin çekimi uygun görülebilir.
